NEDEN ÇOCUK İŞÇİ ÇALIŞTIRILIR?
1-Çocuk İşçi Tanımı:
Çocuk işçi tanımı, her ülkeye, kültüre göre değişmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde çocuk kavramı 18,Uluslar arası Çalışma Örgütü 15 yaş sınırıdır.1999 yılında kabul edilen En Kötü Biçimdeki Çocuk İşçiliğin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin 182 Sayılı Acil Eylem Sözleşmesi’nin 2.maddesinde çocuk,18 yaşın altındaki herkesdir.(1)
Türk Hukukunda,4857 sayılı İş Kanunun 71.maddesi ve Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 4.maddesinde çocuk işçi tanımı yapılmıştır.Çocuk işçiler , alt sınır 14,üst sınır 15 olup, ilköğretimlerini bitirmiş kişilerdir. Genç işçi ise,15 yaşını bitirmiş ve 18 yaşından gün almamış kişiler olarak tanımlanmıştır.
2-Uluslararası Sözleşmeler ,
Çalışma şartları ve dinlenme hakları, küçüklerin , kadınların ve bedeni ve ruhi yetersizliği bulunanların korunma altına alınması,uluslar arası sözleşmeler ile düzenlenmiştir.Bu sözleşmelerden ,çocuklar ile ilgili olan kısımlar incelenecektir.
*1924 tarihli Çocuk Hakları Cenevre Bildirgesi,
*1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ;
23.maddesi,
1. Herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3. Çalışan herkesin, kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak düzeyde, adil ve elverişli ücretlendirilmeye hakkı vardır; bu, gerekirse, başka toplumsal korunma yollarıyla desteklenmelidir.
4. Herkesin, çıkarını korumak için sendika kurma ya da sendikaya üye olma hakkı vardır.
24.maddesi,
Herkesin, dinlenme ve boş zamana hakkı vardır; bu, iş saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ve belirli aralıklarla ücretli tatil yapma hakkını da kapsar.
*1956 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Kölelik,Kölelik Ticareti ve Köleliğe Benzer Kurum ve Uygulamaların Ortadan Kaldırılması Ek Sözleşmesi,
*1959 BM Çocuk Hakları Bildirgesi,
*1966 Ekonomik , Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi,
Bu sözleşme ile kabul edilen esaslar şöyle özetlenebilir.
“Taraf olan devletler, sözleşmede öne sürülen haklardan , ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir statü gibi herhangi bir ayırıma tabi olmadan yararlanacakları güvence altına almalıdır.Ekonomik ,toplumsal ve kültürel haklardan erkekler ile kadınlar eşit olarak yararlanmalıdır.
Taraf olan devlet,sözleşme, düzenlemeler ve törelerle tanınmış veya yürürlükteki temel insan haklarından herhangi bir kısıtlama veya aykırı davranışta bulunamaz.
politikalar ve teknik yönlendirme ve yetiştirme programları uygulamasını da içerir.
7.maddesi, İşçilerin çalışma koşulları ve ücretleri ile hükümleri içermektedir.
1.Tüm işçilere ,
En azından adil bir ücretle herhangi bir ayrım gözetmeksizin, özellikle kadınların erkeklerden daha düşük olmayan bir iş koşulunda eşit işe eşit ücret ilkesi ile eşit ücretlendirme,
Bu sözleşmenin hükümlerine uygun olarak kendileri ve aileleri için insanca bir yaşam düzeyi sağlayacak bir ücret düzeni,
2.Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları,
3.Herkese kıdem ve yeterlilik dışında hiçbir koşula bağlı olmaksızın işinde uygun bir düzeye yükselmek üzere eşit ilerleme fırsatı,
4.Dinlenme,b oş zaman ve makul çalışma süresi ve ücretli dönemsel tatillerle resmi tatillerde ücret verilmesini sağlayacak adil ve elverişli çalışma koşullarından herkesin yararlanma hakkını tanır.(2)
*1961 Avrupa Sosyal Şartı ile zorla çalıştırmanın yasaklanması, çocuk çalıştırmanın yasaklanması,15 ve 18 yaş arasında özel çalıştırma koşulları, hayatını serbestçe girdiği bir işte çalışarak kazanma hakkı, tam çalıştırmayı sağlama amacıyla ekonomik ve sosyal siyaset izlenmesi, ücret ve çalışma süresi konusunda adil çalışma koşulları, manevi ve cinsel saldırıya karşı korunma hakkı verilmiştir.
*1989 BM Çocuk Hakları Sözleşmesi,
*Uluslar arası Çalışma Örgütü 1992-1993 yıllarından itibaren Çocuk Çalışmasının Sona Erdirilmesi Uluslar arası Programı(IPEC) başlatmıştır.
*2000 yılında Avrupa Temel Haklar Şartının 32.maddesi , çocukların çalıştırılmaları yasaklanması ve çalışan gençlerin korunması öngörülmektedir.
3-Sanayi Devrimi ve Çocuk İşçilerin Emek Sömürü Döngüsü
Avrupa’da 18.yüzyıl sonu ve 19.yüzyılda makineleşme devriminde, çocuk işçiler bilinçli çalıştırılmaya başlanmıştır.
1820 yıllarından itibaren rekabet ortamı fazlalaşmış, özellikle dokumacılar çocuklarını okula gönderemeyecek kadar yoksul duruma düşmüşler ve çocuklarını da çalıştırmaya başlamışlardır.
İngiltere’de Meclis Araştırma Komisyonun 1842 yılında yayınlanan raporunda madendeki çalışma koşullarına ilişkin “5 ile 10 yaş arası çocukların alaca karanlığında maden ocaklarına sokulmakta olduğu ,güneş battıktan sonra madenden çıkarıldıkları, bu çocukların yemek ve aralar hariç çalışma günlerinin 14-16 saat sürmesi,sanayicilerin ustabaşlarının çocukları dövmesi ve kötü davranmalarına izin verilmesi durumları”ele alınmıştır.(3)
Sanayileşme sürecinde çocuk işçilerin kölelik sistemi ile çalıştırıldıkları ,ucuz emek ve çalışma sürelerinin uzun tutulduğu bilinmektedir.
Türkiye’de ise , Kurtuluş Savaşından çıkmış ülkede , devlet işletmelerinin sattığı yarı mamul mallar özel sermayenin atölyelerinde işlenerek satılmaya başlanmış, devletcilik nufüsün bazı kesimlerine ek gelir ve iş imkanı sağlamaya çalışmakta idi.Üretimi düşük devlet fabrikalarında tüketimi karşılayamayınca ,beş –on işçi çalıştıran ve devlet fabrikalarından ucuz çalışılan özel işletmeler çoğalmaya başladı.(4)
Paşabahçe Cam Fabrikası ,piyasadaki ihtiyacı karşılayamadığından Istanbul cıvarında küçük fabrikalar kurulmuştur.Dokuma tezgahları dokuma endüstrisine dönüşmüştü.İş Hukuku kurallarına tabi olmamak için evlerde çalışmalar yapılmakta idi.(5)
3-Neden Çocuk-Genç İşçi Çalıştırılır?
Küreselleşme sürecinde artan rekabet, işyerlerini küçültmüş, sosyal korumalardan uzaklaştırmıştır. İstihdam ucuz işgücüne dönmüş, çalışma zamanları esnekleştirilmiştir. Çocuk ve genç işçilerin ücretleri düşük olduğundan ,bir kısmının (6) da çıraklık adı altında ücretsiz çalıştırılması, iş öğrenme amacı ile sigortasız çalışma, emekteki sömürü düzenini ortaya çıkarmaktadır.
Çocuk ve gençlerin haklarını bilmemesi veya hak peşinde koşmamaları, örgütlü olamamaları, işten çıkarıldıklarında haklarını arayamamaları, şikayet etme ihtimallerinin az olması gibi nedenler ile işverenler tarafından çalıştırılmak istenmektedir.
1924 tarihli Cenevre Bildirgesi “çocuğa, bedenen ve ruhen doğal biçimde gelişmesine olanak sağlayan koşullar sağlanmalıdır.” çocuk ile ilgili ilk düzenlemelerden biridir.
1982 Anayasasının 5.maddesindeki, Devletin temel amaç ve görevleri; kişilerin ve toplumun refah ,huzur ve mutluluğunu sağlamak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. Çocuk ve genç işçilerin , yaşam, ruh ve vücut sağlığı ve gelişimleri devletin temel amaç ve görevidir.
Çocuk ve gençler, zorlu işlerde çalıştırılmakla ve çalışmaya özendirilmekle eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. Çalışma nedeni ile eğitim hakkından yoksun kalan çocuklar gelecekteki çalışma haklarından da bilinçsiz bir şekilde feragat etmektedirler. Anayasanın 48.maddesi, herkese çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiplik hakkı tanımasına rağmen, eğitimsiz gençler ,yetişkin olduklarında bu hürriyetten yararlanamayacaklardır.
-------------
YAZAN :F.BENGÜ UÇAROL
KAYNAKÇA
1-Şahin, Barış, (2010), “Çocuk İşçilerin Korunması”, Yetkin Yayınları, Ankara. s..24
2-TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Uluslar arası Temel İnsan Hakları Belgeleri, Ankara 2001,s.83-93.
3- Şahin,(2010),s.26.
4- Karpat, K.Kemal, (2010), “Türk Demokrasi Tarihi Sosyal, Kültürel, Ekonomik Temeller” , Timpaş Yayınları, İstanbul.s.176.
5-Karpat,.s.178 .
6- Bakırcı, Kadriye,(2004), “Çocuk ve Genç İşçilerin Haklarının Korunması” (Uluslar arası,Bölgesel ve Türk Hukuku Açısından) , Beta Yayınları, İstanbul.s.36